Samsunspor

10 Eylül 2011 Cumartesi

Samsunspor 3-2 Gençlerbirliği


Samsunspor'umuzun 5 yıl aradan sonra Süper Lige galibiyetle dönmesi taraftar olarak bizleri çok sevindirdi. Öncelikle şuraya dikkat çekmemiz gerek, tüm hazırlık kampı ve hazırlık karşılaşmalarında oyuncularına 3-4-3 sisteminde oynatmaya çalışan ve başarısız olan teknik direktör Petkovic'in bu ısrarından vazgeçip sistemini 4-3-2-1 e döndürmesi.

İlk onbirimizin dizilişi şu şekildeydi:


Samsunspor ilk yarı ayağa pas yaparak sürekli oyunu kendisi yönlendirdi. Sadece 10. dakika çok tehlikeli bir kontratağa yakalanan Samsunspor onun dışında ilk yarıda kalesinde hiç tehlike yaşamadı. İlginçtir ki maçın yıldızları daha 1 hafta önce takıma katılan Michael Fink ve forvet Bance idi. Fink, üç golünde hazırlayıcısıydı. Basmadık yer bırakmayan, ortasahayı toparlayan takımı hücuma taşıyan isimdi. Samsunspor'un en yararlı transferlerinden biri kesinlikle ve bu sene formayı kaptırması zor görünüyor. Yeni forvet Bance ise, daha ilk maçında çok canlar yakacağının sinyalini verdi. Ahmet Şahin'in ve Samsunspor defansının ileriye çıkardığı tüm hava toplarını alarak hava hakimiyetinin ne kadar iyi olduğunu gösterdi. Yaptığı gol vuruşuyla da ne kadar iyi kumaşı olduğunu gösterdi. Zaten gelir gelmez geçen sezonun gol kralı Zenke'yi kesmesinin bir açıklaması olmalıydı. Ancak bu iki isim sezon başı hazırlıklarında bulunmadığından ikinci yarı haliyle oyundan biraz düştüler, kondisyon yüklemesi yaptıklarında bu ikili Samsunspor'u alır götürür. Maçın yıldızlarının değerlendirmesini geçtikten sonra şimdi tek tek diğer oyuncuların durumuna bakalım:
Ahmet Şahin, yediği iki goldede hatalıydı, son dakikalarda yaptığı hata ise çok pahalıya mal olabilirdi. Pal Lazar sağ tarafta çok iyi oynadı, hiç sırıtmadı. Oyunu ileriye taşıdı, savunmada yerinde müdahaleler yaptı. Ergün Teber, ilk dakikalarda biraz tutuk da olsa sonradan açıldı. Yenal'ın ameliyat geçirmesi sebebiyle ilk 11'de yer buldu fakat o da sırıtmadı, iyi oynadı. Kemal ve Bahia ise iyi görüntü verdiler. Gençlerbirliği hücum oyuncularına fazla şans tnaımadılar. Zaten Samsunspor'un yediği iki golde duran toptandı. Gelelim ortasahaya. Murat Yıldırım, çok iyi oynadı. Sürekli mücadele etti,  ön liberonun görevlerini eksiksiz yerine getirdi. Selim Teber, kuşkusuz ilk yarıdaki Samsunspor'da tek sırıtan oyuncuydu. Ne yazık ki Kayserispor'daki oyununu bir türlü gösteremedi geldiğinden beri. Hep pas hataları yaptı. Takım hücuma çıkarken kaptırdığı toplarla arkadaşlarını zor durumda bıraktı. Bir an önce toparlaması gerek. Dominquez, attığı harika golle izleyenlere şapka çıkarttı. Çok iyi oyuncu fakat hareketsiz oynadığından, Selim Teber'in de düşük performans göstermesiyle orta sahadaki direnç çok azalıyor. Ekigho ise sağ açıkta oynadı bugün. İki kişiyle mücadele edip attığı gol, görmeye değerdi. Bence en büyük hata oyundan alınmasıydı. Ekigho çıkınca Samsunspor iyice oyundan düştü. Oyuna sonradan giren yeni transferlerden Savaş Yılmaz ise yaptığı şık hareketlerle tribünleri heyecanlandırdı. Kumaşının iyi olduğu belli fakat topla çok oynamayı seviyor, haliyle sonunda topu kaybediyor. Dilaver Güçlü ise son dakikalarda girdi ve maalesef fazla izleme şansı bulamadık. 65-70 civarında girseydi Samsunspor'un son dakikalarda sıkıntı yaşamamasını sağlayabilirdi bence.

İlk hafta galibiyetle ayrıldık fakat az daha son dakikada berabere bitiyordu maç. Bu maçtan dersler çıkarmalı. Öncelikle ilk yarı ayrı bir Samsunspor ikinci yarı apayrı bir Samsunspor izledik. İlk yarı ayağa pas yapan oyunu kanatlara açan rakibe top göstermeyen bir Samsunspor varken ikinci yarı anlamsızca kapanan ve rakibi bekleyen bir Samsunspor vardı. Bu takım pas yapmayı bırakıp defanstan doldur-boşalt tarzı toplarla hücum yapmayı denerse vay haline! İlk yarıdaki gibi oynarsak eğer, evimizde kolay kolay puan vermeyiz. İkinci önemli konu yenilen iki golünde duran toplardan olması. Hafta için acil bu duruma çare bulunmalı.

Herşeye rağmen uzun bir aradan sonra Süper Lig'e üç puanla başlamak çok güzel. :)

Ahmet Can Denizci

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder